Numeroloji Nedir?
03 Ocak 2016 Pazar
Evrende her sayı her harf bir gezegen ile ilişkilendirilmiştir. Türk İslam kültüründe EBCED Avrupa da ise NUMEROLOJİ olarak adlandırılır. Her birimizin doğum tarihlerimize isimlerimize göre yaşamımızın kadersel etkileri ile betimlenen sayıları vardır. Bu sayılar temsil ettikleri ile hayatlarımız da hangi gezegenle ilişkili ise o gezegenin temsil ettikleri ile ilgili konularda kendi şifrelerimizi çözmemize yardımcı olur. Numeroloji sayınızı öğrenmek için Kişisel Yıl Numaranızı hesaplayın. Kişisel Yıl Sayısı adımlarını izlerseniz Kişisel Yıl Sayınızı hesaplamak kolaydır ve 2017 de karşınıza çıkacak temalar ve konularda sizlere ışık tutacaktır. Bunu bir örnekle açıklayalım. Adımızın her harfinin karşılığı bulunan bir sayı vardır. Bu sayıların toplamı sahip olduğumuz kişilik özelliklerini gösterir. Doğum tarihimizden derlenen sayı kümesi de yeni yılda hangi alanlarda başarılı ve dikkatli olmamız gerektiği ile ilgili konularda bize ışık tutar. Sayılardan türetilen Numeroloji’de en çok kullanılan yöntem “Pythagoran” sistemidir. Aşağıdaki tabloda isim ve soyadımızı oluşturan harflerin hangi sayıya denk geldiği gösterilmiştir.
Yukarıdaki tablolardan isminizin numerolojik sayısını çıkartabilirsiniz.
Doğum tarihinize göre numerolojik sayınızı bulmak için ise doğum tarihinizi gün ay yıl yer olarak yazıyorsunuz.
13-11-1981
Aşağıdaki gibi tek haneli bir sayıya ay ve günü azaltın.
13 + 11 = 24
2 + 4 = 6
Sonraki bir tek haneye yılı azaltın.
1981
1 + 9 + 8 + 1 = 19
1 + 9 = 10
1 + 0 = 1
7 elde etmek için birlikte hesaplanan iki basamak ekleyin. 6+1= 7 sizin doğum sayınızdır.
2017’nin numerolojik değeri nedir?
1 sayısını nasıl buluyoruz?
2 + 0 + 1 + 7 topluyoruz = 10 ve 1 + 0 = 1
2017 yılının numerolojik sayısı olarak 1 i buluyoruz.
2017 Evrensel 1 yıl olacak!
2017 için size Kişisel Yıl sayınızı bulmak için doğum sayınızı hesapladıktan sonra 2017 nin numarasını ekleyin örnek doğum sayınız: 7+1= 8 almak için 2017 yani 1 değerine örnekteki gibi 7 olan numaranızı ekleyin.
Not: Sizler kendi doğum sayınıza 2017 nin numerolojik sayısı olan 1 i ekleyeceksiniz.
Kadim öğretilerde insanın her yedi yılda bir hücrelerini yenilendiği söylenir ve her yedi yılda bir devre geçirir. Bunlar 7, 14, 21, 28, 35, 42, 49, 56, 63, 70 yaşlarında olduğu kabul edilir. Bu yedi senelik devreler sadece şahısların bedensel yenilenme, değişme ve olgunlaşma dönüm noktaları değil, aynı zamanda insan yaşantısında köklü değişiklikler yaratan önemli “GEÇİŞ” dönemleridir. Eski çağlarda bu dönemler Kabalistik bir sıraya göre (feleklere göre) dizilerek: doğumdan 7 yaşına dek dönme dört elementin hakim olduğu arza addediliyor, burada bedenin gelişmesi ve kişinin fiziksel ortama uyum sağlaması söz konusudur; 7 ile 14 yaşına dek olan dönem annenin verdiği şefkat ile aya addediliyor; 14 ile 21 yaş arasında ise Merkür’ün verdiği öğrenme ve zihinsel gelişme ön plandadır; 21 ile 28 yaş arası ise Venüs altında aşk ve cinselliğin keşfi önem kazanıyor; 28 ile 35 yaş arası ile güneş altında kişiliğin gelişmesi ve sosyal çevreye özen göstermesi ağırlıktadır; 35 ile 42 yaş arası Mars ile kişinin kendisini ortaya koyması için mücadele vermesi hakim durumundadır; 42 ve 49 yaş arası ile Jüpiter’in etkisi ile kişinin yumuşaması, erdeme erişmesi ve çevresine hakim duruma gelmesi söz konusudur ve 49 ve 56 yaş arasında Satürn’ün simgelediği olgunluğa ermesi gösterilir.
2017 Evrensel 1 Yıl olacak.
2017 1 Numerolojik yılı yeni başlangıçlar ve çok aktivite getirecek enerjileri temsil etmekte. Öncü ruhlar ön planda olacak yeni buluşlar, yeni keşifler, Gök biliminden sağlığa teknolojiden hukuka pek çok alanda dönüşüm ve yenilenmeler ile düzenlemeler söz konusu olacak. 2017 özgünlükler yılı, yeni fikirler Yeni liderler (Komiteler, Başkanlar, ) Geniş etkiler ile dolu yansımalara neden olacak olaylar fırsatlar gibi başlangıçlar, değişim ve ilerleme yeni fikirlerin geliştirilmesine yardımcı olacak.
I – Bir sayısı sembolik olarak herkesin ilk defada söyleyebileceği gibi TEK olanı, MUTLAK olanı sembolize etmektedir.
İslam’da bir olan, tek olan Allah’tır. Allah sözcüğünün ilk harfi olan elif 1 şeklindedir ve ebcet hesabındaki değeri 1’dir.
Bir sayısının bir başka özelliği de kendinden önce başka sayı gelmemesidir. Kendinden önce gelen sıfır hiçliği sembolize eder. Bir ise hiçliği takip eder ve diğer sayılar ondan türer. Burada Bir’in yaratılıcılık işlevi de ortaya çıkar.
Bu bağlamda Yunan alfabesindeki alfa (A) da başlangıcı temsil eder. İbrani alfabesindeki alef ise başlangıç olduğu gibi, bir inanışa göre diğer bütün harfler ondan türer.
Bir sembolizmi üretkenlikte de ortaya çıkmaktadır. Ataerkil toplumlarda üreme sembolü olan fallus da 1 şeklinde sembolize edilir.
Astrolojik olarak 1 Güneşin sayısıdır. Güneş bir tanedir ve bu yüzden Mutlak Bir’in sembolü olarak Güneş de kullanılmıştır.
Kadimlere göre sayıların nicelik (Sayısal) değerleri dışında, bir de nitelikleri (Kalite) vardır. Adeta nesnel varlıkları vardır ve çeşitli soyut kavramları içeren ideal yönleri vardır. Platon’a göre bizim her gün temasta olduğumuz duyu aleminden başka birde bir idea’lar (Mânâ) alemi vardır. İdea’lar aleminde de, duyu aleminde temas ettiğimiz her şeyin bir modeli olduğu farz edilir. Bu modellere arşetipler de denilir. O halde, kaba bir örnekle bir masayı ele alsak idea’lar aleminde bütün masaların ideal bir maketi olan bir masa arşetipi bulunduğu farz edilir. Aynı şey sayılar için de geçerlidir. Platon’un sayılara verdiği önemi Pythagoras öğretilerine dayanır. Atina’da kurduğu “Akademi”nin girişinde “Bu kapıdan içeri geometri bilmeyen girmesin” asılıydı.
Sayılar konusundaki doktrinler sır olarak saklanırdı. Epinomis adlı eserinde bu konuda bazı ip uçları vermişti, “İlk ve en önemli inceleme sayıların kendileri üzerinedir. Somut olanlar değil de, tek ve çift sayıların hepsinin kaynakları ve realite üzerindeki tesirlerinin büyüklüğü üzerinedir. Ondan sonra sıra, o son derece saçma sözcük ‘geometri’ altında toplananlar gelir. Ve o zaman görülür ki, birbirinden farklı sayılar, bulundukları düzeylerde ilişkide bulunurlar. Anlayan için açıkça görülür ki, bunlar beşeri kaynaktan değil, ilahi kaynaktandır. Ondan sonra sıra üç kez çoğaltılmış, üç boyutlu özelliğe sahip şekillere gelir. Sonra da birbirine benzemeyen şeyler, başka bir sanatla birbirine benzetilir. Bu sanata üstatlar Stereometri derler. Her şema ve sayı sistemi, her ahengin terkibi ve gezegen yörüngelerin uyuşmaları doğru bilen için Tek’in ifadesi olarak idrak edilmelidir. Ve dikkatini birlik üzerine çeken için, bu bilgi kendiliğinden ortaya çıkar. Çünkü tefekkür ettiğimiz zaman anlıyoruz ki, bütün şeyleri birleştiren tek bir bağ vardır.”
Kadimlere göre sayıların nicelik (sayısal) değerleri dışında, bir de nitelikleri (kalite) vardır. Adeta nesnel varlıkları vardır ve çeşitli soyut kavramları içeren ideal yönleri vardır. Platon’a göre bizim her gün temasta olduğumuz duyu aleminden başka birde bir idea’lar (mânâ) alemi vardır. İdea’lar aleminde de, duyu aleminde temas ettiğimiz her şeyin bir modeli olduğu farz edilir. Bu modellere arşetipler de denilir. O halde, kaba bir örnekle bir masayı ele alsak idea’lar aleminde bütün masaların ideal bir maketi olan bir masa arşetipi bulunduğu farz edilir. Aynı şey sayılar için de geçerlidir. Platon’un sayılara verdiği önemi Pythagoras öğretilerine dayanır.
Atina’da kurduğu “Akademi”nin girişinde “Bu kapıdan içeri geometri bilmeyen girmesin” asılıydı. Sayılar konusundaki doktrinler sır olarak saklanırdı. Epinomis adlı eserinde bu konuda bazı ip uçları vermişti, “İlk ve en önemli inceleme sayıların kendileri üzerinedir. Somut olanlar değil de, tek ve çift sayıların hepsinin kaynakları ve realite üzerindeki tesirlerinin büyüklüğü üzerinedir. Ondan sonra sıra, o son derece saçma sözcük ‘geometri’ altında toplananlar gelir. Ve o zaman görülür ki, birbirinden farklı sayılar, bulundukları düzeylerde ilişkide bulunurlar. Anlayan için açıkça görülür ki, bunlar beşeri kaynaktan değil, ilahi kaynaktandır. Ondan sonra sıra üç kez çoğaltılmış, üç boyutlu özelliğe sahip şekillere gelir. Sonra da birbirine benzemeyen şeyler, başka bir sanatla birbirine benzetilir. Bu sanata üstatlar Stereometri derler. Her şema ve sayı sistemi, her ahengin terkibi ve gezegen yörüngelerin uyuşmaları doğru bilen için Tek’in ifadesi olarak idrak edilmelidir. Ve dikkatini birlik üzerine çeken için, bu bilgi kendiliğinden ortaya çıkar. Çünkü tefekkür ettiğimiz zaman anlıyoruz ki, bütün şeyleri birleştiren tek bir bağ vardır.”1 : Bir sayısı sembolik olarak herkesin ilk defada söyleyebileceği gibi TEK olanı, MUTLAK olanı sembolize etmektedir. İslam’da bir olan, tek olan Allah’tır.
Allah sözcüğünün ilk harfi olan elif 1 şeklindedir ve ebcet hesabındaki değeri 1’dir. Bir sayısının bir başka özelliği de kendinden önce başka sayı gelmemesidir. Kendinden önce gelen sıfır hiçliği sembolize eder. Bir ise hiçliği takip eder ve diğer sayılar ondan türer. Burada Bir’in yaratıcılık işlevi de ortaya çıkar. Bu bağlamda Yunan alfabesindeki alfa (a) da başlangıcı temsil eder. İbrani alfabesindeki alef ise başlangıç olduğu gibi, bir inanışa göre diğer bütün harfler ondan türer. Bir sembolizmi üretkenlikte de ortaya çıkmaktadır. Ataerkil toplumlarda üreme sembolü olan fallus da 1 şeklinde sembolize edilir. Bazı yazarlar göre 1 ayakta duran insanı da sembolize etmektedir. Bir için başka sembol açıklamaları da vardır. Güneş de bir tanedir ve bu yüzden Mutlak Bir’in sembolü olarak Güneş de kullanılmıştır.
II – İki sayısının sembolizminde akla gelen kuşkusuz evrendeki düaliteyi sembolize ettiğidir. İlk toplumlarda etraftaki en ulu kavramlar tekti ; Dünya, Güneş, Toprak Ana..gibi. Ancak erkeğin üremedeki rolünün ataerkil toplumlar tarafından ön plana çıkartılması evrendeki düailitenin de ön plana çıkmasına neden olmuştur. Dünya/öteki dünya , Güneş/Ay, Toprak Ana/Erkek Tanrı (Kybele/Attis gibi) düalite, hatta kadın/erkek, dişil/eril, sıcak/soğuk, gündüz/gece gibi ikilikler vurgulanmaya başlanmıştır.
III – “Allah’ın hakkı üçtür”. Küçüklüğümüzden beri duyduğumuz bu söz üç sayısının kutsallığı hakkında gereken bilgiyi vermektedir. Hıristiyan toplumda yetişen biri ise kutsal üçlemeden bu sayının kutsallığına aşinadır. Üç sayısı eski toplumlarda gök-yer-yeraltı üçlemesi ile kutsaldı. Üçleme Mısır mitolojisinde İsis-Osiris-Horus şeklindedir. Yunan mitolojisinde ise bu Zeus-Poseidon-Hades (Gök ve yer-Deniz-Yer altı) şeklinde var olmuştur. Hristiyan inancında ise Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesine dönüşmüştür. (Bazı yerlerde Baba-Oğul-Meryem şeklinde). Bu üçleme İslam’da bazı mezheplerde Allah-Muhammet-Ali şeklinde görülmektedir. Üçlemenin bir sembolik yanı da kutsal birleşme ve doğan çocuktur , bir başka deyişle baba-anne ve çocuk da bir üçlemedir. Bir başka üçleme de Beden-can-ruh üçlemesi olarak gösterilebilir. Sayı olarak üç kendisinden önce gelen iki sayının toplamı olarak da (1+2=3) önemlidir. Üç sayısı sembolik anlamlarının bir bölümünü üçgen şekline de devretmiştir. Üçgen sembolizmi ile üç sayısının sembolizmi arasında benzerlikler vardır.
IV – Dört sayısının sembolizmi çok ilginçtir. Dört bir çok farklı şeyi ifade edebilir. Bir masayı gözümüzün önüne getirebileceğimiz gibi en sağlam denge dört ayak üzerinde olur. Bir çok hayvan da dört ayağı üzerinde durmaktadır. İnsan da emeklerken dört uzvu üzerinde emekler. Böylece dört sağlamlığı düşündürtmüştür. Dilimizde varolan “dört elle sarılmak”, “gözünü dört açmak” gibi deyimler de yapılan işin sağlamlığını belirtmektedir. Dört ayrıca dört temel yön ile de alakalıdır. Böylece etrafımızın dört parçaya ayrıldığını kabul edebiliriz. Aynen “Dünyanın dört bucağı” deyiminde olduğu gibi. Dört sayısı aynı zamanda dört elementi de (Ateş-Hava-Toprak_su) sembolize eder. Böylece dört, dünyanın yapı taşı olarak da yer alır. Hıristiyanlıktaki haç, dört İncil, İslam’daki dört büyük melek, dört halife bu sembolizmle alakalıdır.
V – Beş genelde yaşadığımız dünyayı ve insanı sembolize eder. Teozoflara göre günümüzdeki insanlık beşinci kök ırktır. Beş, elimizdeki beş parmaktan dolayı da önemlidir. Eski mağara yerleşimlerine bakarsak insanların erleştikleri bölgelerde beş parmak izlerini de görürüz. Beş sayısı dört elementle de ilgilidir. Eski çağlarda dört elementi bir arada tutan bir beşinci elementin varlığı düşünülmüştür. Sembolizmde beş köşeli yıldız yaşamın sembolü olarak da kullanılmıştır. Beş vakit namaz, İslam’ın beş şartı, beş ile ilgili sembolizme örnek olarak verilebilir.
VI – Altı sayısının sembolizmi üzerinde düşününce kuşkusuz akla ilk gelen Süleyman’ın mührü olacaktır. İç içe geçmiş iki eşkenar üçgenden oluşan bu şekil altı köşelidir. Çok eski çağlardan beri kullanıldığı düşünülmektedir.Yukarı bakan üçgenin tekamül ederek tanrıya ulaşan ruhu, aşağıya bakan üçgenin ise toprağa dönüşü temsil ettiği düşünülmektedir. Bir başka açıklamaya göre ise yukarı çıkan ateşi ve aşağıya akan suyu sembolize etmektedir. Altı sayısı 3+3 ‘tür. Bir özelliği de 1x2x3 olmasıdır. 6 sayısının ayrıca bölenlerinin {1,2,3} toplamı da kendisine eşittir. Böylece altı mükemmel bir sayı olarak düşünülmüştür. Rabbin dünyayı altı günde yaratması da altının mükemmel olma özelliği ile alakalı olabilir.
VII – Yedi ile ilgili sembolizm her ana karşımıza çıkmaktadır. Yedi sayısı ile ilgili sembolizmin kökeninde eskiden yedi gezegen olduğuna inanılması vardır. Dünya sabit, bütün gezegenlerin onun etrafında döndüğüne inanıldığı için bu gezegenler Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, Ay ve Güneş’tir. Eskiden her gezegenin bir gök katında olduğu düşünülmekte olduğundan “Göğün yedi katı” deyimi o günlerden kalmadır. Aynı şekilde “yukarıda olan aşağıda olanla aynı olduğu” için yerin de “yedi katı” vardı. Bazı ezoterik öğretilerdeki yedi basamaklı inisiyasyon da sembolik olarak göğün yedi katına ulaşmayı ifade etmektedir. Eskiden her gezegene bir kutsal gün olduğu için bir haftada yedi gün vardır. Haftanın günlerinden Pazartesi Ay, Salı Mars, Çarşamba Merkür, Perşembe Jüpiter, Cuma Venüs, Cumartesi Satürn , Pazar ise Güneş ile alakalıdır.
VIII – Sekiz , yedi kat gökyüzü inancının bir uzantısı olsa gerek tanrı katını temsil etmektedir. İslam’da sekizin Cennet’i temsil ettiği de düşünülmüştür. Ayrıca sekiz cennet ve yedi cehennem olduğu inancı da bu sembolizmle alakalıdır. Hıristiyanlıkta ise gökyüzü tahtını sekiz melek taşır. Aynı inancın benzeri İslam’da da vardır. Sekiz aynı zamanda tutulan yolda sonuna gelmeyi de, mükemmelleşmeyi de ifade eder. Budizm’deki sekiz yapraklı lotus çiçeği de sekiz aşamalı bir sistemin sembolüdür.
IX – Dokuz eski sembolizm de bir bitişi göstermektedir. Zaten tek haneli sayıların sonuncusudur. Dokuz üçün karesi olduğundan da bir erişilen noktayı , tamam olmayı göstermektedir. Ancak dokuz sonun olduğu yerde başlangıcın da olması gibi başlangıcı da haber verir. Eskiden göğün dokuz katı olduğu inancı da yaygındı. Buna göre dünya + 7 yıldız katı + sabit yıldızların olduğu kat , dokuz kat etmekteydi. İlginç olan bir başka husus da eski Türk inançlarında da göğün dokuz katı olduğuna inanılmasıdır. Aynı inanç Meksika’da da vardır. Aztekler yerin dokuz kat altı olduğuna da inanmaktaydı.
X – On en eski zamanlardan beri belki de ilk dört sayının toplamı olmasından ötürü mükemmelliği temsil ediyordu. (1+2+3+4=10) İki elin parmaklarının sayısı olması da tamlığı ve mükemmelliği gösteriyordu. Musa’ya gelen on emrin de bu sembolizmle alakası vardır. Ayrıca Zohar’da ifade olunduğu gibi evren on sözcükle yaratılmıştır. Mayalarda on sayısı bir destenin sonu olduğu için sonu da sembolize etmekteydi. Ancak her kültürde olduğu gibi bu bitiş aynı zamanda bir başlangıcı da göstermektedir.
NOT: Numerolojik sistemde 1’den 9’a kadar sayılar ve bunlara ilave olarak sadece 11 ve 22 sayıları yer alır. Her sayının açıkladığı bir kişilik oluşumu vardır. 11 ve 22 sayılarına “Değişmez sayı” denir.
DOĞUM SAYISI 1: Yaratıcılık, bağımsızlık, özgünlük, ego, kendine düşkünlük. Bu insan doğal bir liderdir. Kendine yeterlidir ve hırslıdır. İş hayatında aşırılıklardan, hükmedici davranmaktan ve acelecilikten kaçınmalıdır.
Meslekler: Elektrik mühendisi, cerrah, büyükelçi, iş adamı, bilim adamı, araştırmacı, lider, kaptan.
DOĞUM SAYISI 2: Sezgisel, iş birlik anlayışı, tasarım ve kavrama, aşırı duyarlılık, bağımlılık. Bu insan sevgi dolu, barış yanlısı, eleştirici ve ideal ortaktır. Detaylara gömülmekten ve yalnız kalmaktan kaçınmalıdır.
Meslekler: Turizmci, gazeteci, şarkıcı, dansçı, yazar.
DOĞUM SAYISI 3: Sanatsal yetenek, sosyal kişilik, dostluk meyli, yüzeysellik, ziyankarlık. Bu insan dışa dönüktür. Hayatı ve eğlenceyi sever. Yaratıcı ve duyarlıdır. Rutinden hoşlanmaz. Kendine disiplin uygulamayı öğrenmelidir.
Meslekler: Öğretim üyesi, avukat, yargıç, büyükelçi, asistan, polis, felsefeci, bankacı, reklamcı.
DOĞUM SAYISI 4: Pratiklik, yeniliğe açık kişilik, güvenilirlik. Sıkı bir çalışandır. Her şeyin başarılacağına inanır. İyi bir arkadaş ve candan olmayı öğrenmelidir. Güvenlik duygusunun aşırılığından sakınmalıdır.
Meslekler: Pilot, madenci, tekniker, modacı, mühendis, astrolog, öğretim görevlisi.
DOĞUM SAYISI 5: Özgürlük, uyum kabiliyeti, gezginlik, değişkenlik, erotizm meyli. Cesur, yürekli ve ikna edici bir kişiliktir. Güzel şeylerden ve bunlara sahip olmaktan hoşlanır. Can sıkıntısından fazla etkilenir. Bunun aşırılığından sakınmalıdır. Kolayca amacından sapması olasıdır.
Meslekler: Mühendis, satış & pazarlamacı, muhasebeci, gazeteci, radyocu, televizyoncu, broker, emlak komisyonculuğu.
DOĞUM SAYISI 6: Aşk, sorumluluk, anlayış, her işe karışmak, kıskançlık. Sıcakkanlı , koruyucu ve mutlu kişiliktir. Güvenilir ve sağlam yapıdır. Sevdiği insan için her türlü fedakarlığı yapar. Kendini aşırı kötümser hissetmekten ve başkaları tarafından istismar edilmiş duygusundan arınmalıdır.
Meslekler: Kuyumcu, mühendis, mimarlık, gıda müfettişi, roman yazarı, bürokrat, sanatçı.
DOĞUM SAYISI 7: Ruhsallık, analitiklik, zeki, eleştiricilik, sır saklama ve gizlilik. Derin bir düşünürdür. Ruhsal algısı yüksektir. Eksantrik ve değişkendir. Soğuk ve mesafeli durmaktan kaçınmalıdır. Yalnızlıktan ve iyi şeylere sahip olamama duygusundan arınmalıdır.
Meslekler: Film sinema sektörü, seyahat acentesi, hostes, doktor, kimyager.
DOĞUM SAYISI 8: Yöneticilik, liderlik, organizasyon yeteneği, Bilginin peşinden giden güçlü, maddi ve adil. Güçlü, kararlı ve sonuca giden kişiliktir. Para ve maddi konularda başarılıdır. Amacının karşısında gördüğü insanlar için duygusuz davranma meylinden arınmalıdır.
Meslekler: Oyuncu, mühendis, polis, belediye başkanı, siyasetçi, müzisyen, astrolog, astronom.
DOĞUM SAYISI 9: Sanatkar, hümanist, romantik, duygusallık, konfor, sezgili, duyarlı ve yaratıcı kişiliktir. Dünyaya kendini kanıtlamak için savaşır. Kötü alışkanlıklarından kurtulmak ve hayatın küçük detaylarından fazla etkilenmemek için çalışmalıdır.
Meslekler: Ceo, lider, polis, komutan, itfaiyeci, çocuk doktoru, bankacı, uçak mühendisi.
DOĞUM SAYISI 11: Sezgi gücü, vatanperverlik, keşif yeteneği, duyarlılık, fanatik. Hayalci ve öngörülü kişiliktir. Sanatkardır. Bilinç üstü gelişmiştir. Çok gergin ve aşırı duyarlı olmaktan korunmalıdır.
DOĞUM SAYISI 22: Pratik bir idealist, maddi alanda üstünlük, çabuk, zengin olabilen, saldırgan. Amacına bağlı ve pratik kişiliktir. Global düşünce tarzına sahiptir. Çok erken dünyaya gelmiş olmak duygusundan ve geleceğe fazla düşkün olmaktan sakınmalıdır.
2017 Evrensel 1 yıl olacak!
BİR başlangıçları liderlik yeteneklerimizi bağımsızlığı bireyselliği koruyarak bütüne hitap etmeyi yenilikleri yeni bakış açılarını gelişmeyi orijinalliği ve başarıyı temsil eder.
Dr. Astrolog Şenay YANGEL
Makalesinden alıntı yapılmıştır.